Arc 2: Kampüsün Ezik Külkedisi (11)
Önceki Bölüm | İçindekiler | Sonraki Bölüm
Bunu düşünen Ruan
Ru’nun gözleri birden parladı, “Daha önce bilmeseydim sorun değildi ama Jiang
Teyze ve Amca’nın evlilik yıldönümleri olduğundan, ben de Jiang Teyze’ye bir
şeyler satın almalı mıyım?”
Bu altın bir evlilik
yıldönümü değil. Babam ve annem de bir ziyafet yemeği istemediler. Hiç
bilmiyormuş gibi davranabilirsin. Her neyse, bu önemli bir şey değil. Annem
babamın göze çarpmamasını ve ikisinin basitçe geçirmesini istiyor. Aksine bir
hediye gönderirsen korkarım etraftaki herkes öğrenecek. Bu korkunç olur.” Zhou
Min başını salladı ve onaylamadı.
“Anlıyorum, tamam o
zaman… Jiang Teyze’nin bir sonraki doğum gününde ona bir hediye vereceğim!”
Ruan Ru umursamadığını belirterek kayıtsızca omzunu silkti.
Ruan Ru’nun canlı bir
kişiliği vardı ve aynı zamanda sınıfta onunla aynı bölümde olmasının yanı sıra,
zamanla sık sık evini ziyarete gelirdi. Ruan Ru’nun Jiang Min’in annesiyle çok
iyi bir ilişkisi vardı. Şımartılmış zengin bir kız olmasına rağmen, aynı
zamanda nazik ve saf bir kişiliğe sahipti. Böylece Jiang Anne, Ruan Ru’nun ona
eşlik etmesinden de mutlu olurdu.
Ruan Ru, her zaman Zhou
Min’i sorgulasa da, gözleri sürekli olarak yeni açılan Japon restoranına
kaymaya devam etti. Zaman zaman ona acınası gözlerle baktı ve Zhou Min’in
yüzünü kapatmak istemesine neden oldu!
“Neden önce yemeğe gitmiyoruz,
daha sonra verebileceğim hediyelere bakabiliriz.” Zhou Min dayanamadı ve
hafifçe sordu.
Sorusuyla Ruan Ru’nun
pirinci gagalayan tavuk gibi başını sallamasına neden oldu, “ Bu iyi bir fikir!
Önce yiyelim, yemek yedikten sonra alışverişe çıkma gücümüz olur… evet, bence bu
Japon restoranı fena değil. Hadi gidelim…”
Zhou Min’in önerisini
duyar Ruan Ru’nun gözleri, arkasında asılı olan büyük pankartı işaret ederken
açgözlülükle parladı. Yukarıda asılı olan pankartta buz
üzerinde sashimi fotoğrafı gerçekten çekiciydi ama tadına bakmak zorunda
kalacaklardı.
Zhou Min çaresizce
gülümsedi ama Ruan Ru’nun bir yemek delisi olduğunu biliyordu, bu yüzden ona
karşı çıkmadı. Ayrıca, dışarı çıkmadan önce hiçbir şey yememişlerdi ve
neredeyse öğlen olmuştu. Öğle yemeği vakti gelmişti. Pankarttaki adrese bir göz
atan Zhou Min ve Ruan Ru, asansörle dördüncü kata çıktılar.
Tipik bir Japon
restoranıydı. Tüm restoranın düzeni Tokyo’yu anımsatıyordu. Ahşabın kokusu
eşsiz ve zarifti. Yumuşak ışıklandırma, sıcak
sulu boya resimleri, zarif çanak çömlekler, sevimli
geyşa bebekleri ve kapıdaki samuray
heykelleri yoğun bir Japon tarzını sergiliyordu.
Restorana girer
girmez güzel kimonolu bir garson gelip onları karşıladı. “Merhaba, grubunuzda
kaç misafir olduğunu öğrenebilir miyim? Herhangi bir randevunuz var mı?”
“İki kişi, rezervasyonumuz
yok, özel odanız var mı?” Zhou Min ileri doğru yarım adım atarken kibarca yanıt
verdi.
“Evet. Konuklar
benimle gelin lütfen…” Saygılı ve nazik, kusursuz gülümsemeyle yanıtladı.
Belinin kıvrımında bile mutlak Japon görgü kurallarını sergiliyordu. Kesinlikle
profesyonel bir eğitim aldıkları belliydi!
Ruan Ru ve Zhou Min
birbirine baktıktan sonra otomatik olarak ikinci kata kadar takip ettiler.
Birinci kattaki lobide bar tarzı konveyör
bantlı oturma alanı vardı. Sağdaki ahşap merdivenlerden yukarı
çıkıldığında, tamamı benzersiz tatami
zeminle kaplı özel odalar vardı.
Zhou Min ve Ruan Ru
ayakkabılarını çıkardı ve özel odaya girdiler. Tatami minderin üzerinde diz
çöküp otururken, kimono içindeki garson menüyü tuttu ve ona klasik yemeklerini
ve sashimi’yi önermeye başladı.
Her şey bittiğinde
garson özel odanın kapısını kapattı ve gitti. Zhou Min ve Ruan Ru sadece garson
gittikten sonra bu kırk metrekarelik özel odayı inceleme fırsatını buldular.
Aslında özel oda için çok küçük sayılmazdı. Hatta büyük olduğu bile
söylenebilirdi ve içerdeki süslemeler, mobilyalar, sürgülü ahşap kapılar ve
üzerine boyanmış kiraz çiçekleri odaya şık ve ferah bir hava veriyordu.
Ç.N: Gecikme için üzgünüm. Bugün biraz vaktim vardı biraz çeviri yapayım dedim. Şu anda evimi taşıyorum. Yerleştiğimde eski düzenimde devam edeceğim, anlayışınız için teşekkürler.