SRD - Bölüm 6

雨露均沾 - Sharing Rain and Dew - Bölüm 6: Ekstra - Geçmiş Yaşam





Tahta çıkışının beş yılının, onikinci ayının on ikinci gününde, Markiz Ding Bei Hanesi orduyu başkente geri getirdi ve bir baskınla isyanın düşüşünü hızlandırdı.


Tüm isyancılar ve isyana katılan yetkililer idam edildi, Cariye Chen kendi sarayının içinde uzun beyaz bir ipek parçasıyla kendini astı. İmparator saraya geri döndü ve mahkemenin yedi gün boyunca kapatıldığını duyurdu. Bu gayretli ve vicdanlı İmparator'un tahta çıkışından bu yana geçen beş yıl içinde bu tür bir eylemin benzeri görülmemişti. Dul İmparatoriçe öldüğü süre zarfında bile, İmparator sadece kaşlarını çattı ve üç gün boyunca mahkemenin kapatıldığını duyurdu.


İmparator sessizce duvarın yanında durarak pelerinine sarıldı. Gardiyanların nehirden şişmiş ve bozulmuş bir vücudu kurtarmasını izledi. Cesedin sırtının orta kısmı birkaç okla delinmişti. Kan tamamen vücutta kurumuş, yara suya batmaktan beyaza dönmüştü. Vücut hala o gün aceleyle çıkarılan parlak altın ejderha kıyafetini giyiyordu. On ikinci ayın dondurucu havasıyla, buzlu su üzerinde yüzmek çok soğuk olmalıydı, değil mi?


İmparator sessizce çömeldi, okları dikkatlice kesti. Kimsenin müdahale etmesini yasakladı, ok başını yaradan dikkatlice çıkardı. Bundan sonra, kendi pelerinini vücudundan çıkardı ve yerdeki figürü sıkıca kapladı. Şişmiş, deforme olmuş yüz ıslaktı. Kaşlar ve göz bölgeleri aralıklıydı ve dudaklar siyah ve mor renkteydi. Böylece koynundan bir mendil çıkardı. Tüm bu eylemleri yaparken, elleri sakin ve istikrarlıydı. Ve soğuk rüzgardan titremedi. Gardiyanlar birer birer bakışlarını indirdi. Böylece kimse İmparator'un dikkatlice temizlediği yüze sessizce ıslak bir şeyin düştüğünü görmedi.


Duan Ming Zhang geçmişten bir şeyi hatırladı, bu adam yarım yıl önce saraya girmişti. Huai Zhen yan salonda, onu çağırmasını bekliyor, masanın üstündeki yoğurdu yiyordu. Bu özellikle Cariye Chen'in yemek istediği bir şeydi. Tercih edilmekten gurur duyarak, cesurdu ve ince genç adamı İmparator'un yeni gözdesi olarak yanlış anladı. Aşağılamadan dolayı öfkeye çılgına döndü, sürüklenmesini ve ciddi şekilde cezalandırılmasını emretti. LePing gelmeyi başardığında, Rong Huai Zhen birkaç kez cezaya katlandı. İmparator Cariye Chen'e hapsedilme emri verdi. Daha sonra, kişisel olarak yaralı Rong Huai Zhen'i ziyaret etmeye gitti. Hasta yatağında, Rong Huai Zhen'in ateşi vardı, ona garip bir şekilde baktı. Sayıklıyor gibi görünüyordu, "Gerçekten çok yakışıklısın." diye bir cümle dile getirdi.


Elinde olmadan Rong Huai Zhen'e tutuldu. Kimse ona bu kadar kaba ve saldırgan sözler söylemediğinden, hiç kimse gizlice ona bakmak için biraz zaman ayırmadı. Uzun yıllar boyunca hiç kimse onu önünde ismiyle çağırmaya cesaret edemedi. Demir-kan renginde gecenin gökyüzünde, sessizce ayak izlerini takip eden Rong Huai Zhen aniden kollarına çarptı. Bolca terliyordu, gözleri parlıyordu, adını "Duan Ming Zhang!" diye bağırdı.


Dudaklarına sıcaklık yayıldı, aynı zamanda boynunda keskin bir ağrı vardı ve her şey gözlerinin önünde karardı. Bir kez daha uyandığında, o kişi artık yoktu. Çaresizce boşluğa baktı...


Kanlı savaş alanında kan döken ama gözyaşı dökmeyen iki adam, küçük kardeşlerinin cesedini kucaklayıp ve acı içinde ağlıyordu. Kendilerini derinden suçladılar –


Eğer soğuk algınlığı olmasaydı,


Eğer hastalık nedeniyle beklenen fermanı kaçırmamış olsalardı,


Eğer yolda yolculuklarını geciktirmeselerdi,


Eğer bir gün önce geri gelselerdi,


Ama bu dünyada nasıl birçok 'eğer' olabilir?


Onları teselli edecek tek kelimesi yoktu. Rong Huai Zhen onun adına ölmüştü, asıl suçlu oydu. İsyan bastırıldı. İmparator hala İmparator'du. Pek çok İmparator gibi, arkasındaki güçlerin gizli etkisiyle dolaşık ve karmaşık bir haremi vardı. Artık kimse ona dürüst sözler söylemeyecekti ve artık kimseye söyleyecek dürüst sözleri yoktu. Sadece yıllardır onunla birlikte olan sadık hadımı LePing biliyordu, her yılın bir gecesinde, on ikinci ayın on birinde, İmparator sessizce bir mezarın önünde oturacaktı. Sonra sessizce şafak vaktinde ayrılacaktı. Geçmişteki ondan farklı görünmüyordu. Fakat o yıldan beri İmparator artık doğum gününü kutlamıyordu. Çünkü doğum gününden sonraki gün o adamın ölüm yıldönümüydü.


Ç.N: Ahh her okuduğumda gözlerim doluyor. Ben mi çok hassasım acaba...


Yorumlar